MİSYON&VİZYON
İnsanlığın yeryüzü serüveninde vahşi hayvanlardan ve sonrasında hemcinslerinden korunmak, avcılık yapmak üzere taş, tahta ve kemikleri kullanarak geliştirdiği aletler ve saklanma, savunma yöntemleriyle başlayan savaş tecrübesi; aktörler ile amaç, araç ve uygulanılan yöntemler değişerek tarih içerisinde çeşitlenmiştir.
Aslen küçük toplulukların kendilerini savunma amacıyla başlayan dünya harp tarihi, 20. yy'ın başında devletlerin topyekûn savaş konseptine tanıklık etmiştir. Siyasi olduğu kadar ekonomik, sosyal ve teknolojik değişimde doğrudan ya da dolaylı etkisi bulunan, savunma ve askerlik kurumlarının değişim ve gelişimini konu alan askerî tarih/harp tarihinin önemi de her geçen gün daha fark edilir olmuştur.
Ülkemizde Avrupa’daki çağdaşlarıyla aynı dönemde başlayan harp tarihi çalışmaları, resmî bir faaliyet olarak Osmanlı ordusu bünyesinde Cihan Harbi sırasında başlamış; son yıllarda sivil alanda da akademik tarihçiler ve gönüllülerin giderek daha fazla ilgisini çeker hale gelmiştir.
Osmanlı Döneminde Erkân-ı Harbiyye-yi Umumiyye Riyaseti (Genelkurmay Başkanlığı), Erkân-ı Harbiyye Mektebi (Harp Akademileri) ve Mehteb-i Harbiyye (Harp Okulu) kaynaklı başlayan resmî harp tarihi çalışmalarında subayların meslekî yeteneklerini arttırma amacı ağır bastığından askerî tarih araştırmaları daha ziyade harp\harekât tarihi ile sınırlı kalmış; farklı disiplinlerle işbirliği içinde bir çalışma çoğu zaman yapılamamıştır. Doğrudan doğruya muharebe ve askerî harekâtı kapsayan ve tarafların askerî güçleri, silahlı çatışmanın sebepleri, neticeleri, harekâtın sevk ve idaresi ile savaşların üzerine yoğunlaşan araştırmalar bu kabildendir. Askerî tarih ise araştırma alanı bunların da ötesine geçerek gün be gün genişleyen ve sosyoloji, iktisat, psikoloji, kültürel çalışmalar, cinsiyet çalışmaları gibi beşerî ve sosyal bilim araştırmaları ile ilişkiye giren bir disiplin olarak karşımıza çıkmaktadır.
Askerî eğitim/öğretim, askere alma sistemleri, askerî kurumların oluşumu, işleyişi ve dönüşümü gibi konuları inceleyen askerî teşkilat tarihi; kullanılan harp araç, teçhizat ve sistemlerini inceleyen askerî teknoloji tarihi; savaşların ve savaş organizasyonun toplum üzerindeki etkileri gibi konuları inceleyen savaş ve toplum ilişkileri tarihi; askerî konsept ve doktrinlerin geliştirilmesi ve değişimini inceleyen stratejik düşünce/askerî doktrin tarihi bunlardan bazılarıdır.
HATEN’İN KURULUŞ AMACI
Ülkemizde son yıllarda daha çok şahsî çaba ve meraka dayalı olarak başlayan askerî tarih alanındaki hareketliliğin kurumsal olarak da desteklenmesi gerekmektedir. Bu bağlamda harp tarihi/askerî tarih araştırmalarının sistematik ve sürekli kılınabilmesi için Milli Savunma Üniversitesi bünyesinde Fatih Harp Tarihi Araştırmaları Enstitüsü (Fatih HATEN) kurulmuştur.
Bir araştırma enstitüsü olarak tasarlanan Fatih HATEN, dünya ve Türk harp tarihi alanlarında sivil-asker araştırmacıların mesai birliğiyle birinci el kaynaklara dayalı araştırmalar yapılması, Türk askerî tarih kaynaklarının basılı ve elektronik olarak yayımı, bu alanda çalışan yerli ve yabancı araştırmacıları periyodik olarak bir araya getirecek bilimsel etkinliklerin düzenlenmesi, muharebe meydanları ile savaş tarihini ilgilendiren bölgelere geziler düzenlemesi ile ilgililerin Türk harp tarihi hakkında bilgilendirilmesi, profesyonel askerî öğretimi destekleyecek basılı ve elektronik öğretim malzemelerinin geliştirilmesi gibi konularda dünyadaki benzerleriyle işbirliği içerisinde faaliyet göstermeyi amaçlamaktadır.